Gezelim Bilelim

Barcelona Gezilecek Yerler Rehberi





3.5 Saatlik bir uçuşun ardından El Prat’a varıyoruz. Merkeze olan uzaklığı 12km olan El Prat, Barcelona’nın en büyük hava alanı. Ülkemizden kalkan tüm uçaklar buraya iniş yapıyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta T1 ve T2 kodlu iki terminali bulunmakta ve bu terminaller arasında 4-5km’lik bir mesafe var. Hangi terminale ineceğiniz ve hangi terminalden bineceğinizi önceden araştırmanız hem enerji hem de zaman açısında size büyük artı sağlayacaktır.

Havaalanından taksi yaklaşık 30 € tutuyor şehir merkezine, fakat 65 no’lu otobüs veyahut aerobus’lar sizi şehire zahmetsizce ulaştırabilir.
Tren seçeneği ise yaklaşık yarım saatte sizi şehir merkezine ulaştırabiliyor ve her yarım saatte bir tren kalkıyor. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta Tren istasyonunun T2 de bulunması, fakat buradan bustransit T1 T2 otobüsleri ile ücretsiz olarak terminaller arası aktarma yapabiliyorsunuz.

Barselona oldukça ufak bir şehir olması rağmen ünlü mimar Gaudi şehre adeta damgasını vurmuş, ayrıca bildiğiniz üzere ünlü Barcelona futbol takımın da bu şehirde yer alması yeme – içme ve turistik bakımdan şehri oldukça geliştirmiş. Gidince göreceksiniz, metrekareye düşen insan sayısı da oldukça fazla, çok kalabalık bir şehir.

Şehirde ulaşımı Hop On-Off turistik otobüsler ile rahatlıkla yapabilirsiniz. Fakat özellikle otel seçiminizi şehir merkezinden yapmanızı tavsiye ederim böylece çoğu noktaya yürüyerek gidebilme şansını yakalayacaksınız. Her turistik ülkede olduğu gibi burada da turistik otobüsler, aslında sizlere şehri panaromik olarak gezdiriyorlar, otoüse bindiğinizde kulaklıklar vasıtasıyla Türkçe olarak da şehri dinleyebiliyorsunuz. Ayrıca bu otobüslerin diğer bir güzelliği, istediğiniz durakta inip, gezeceğiniz yerleri gezdikten sonra, arkadan gelen bir diğer otobüse binebilme şansınızın olması. Otobüs sayısı oldukça fazla olduğundan çok fazla beklemenize bile gerek kalmıyor.

Barselona’ya gittiğinizde edineceğiniz harita da dikkatinizi çekecek 3 hat var, kırmızı –mavi-yeşil , gitmek istediğiniz hattın otobüsüne binmek tek dikkat etmeniz gereken nokta.

Bahsetmiş olduğum bu turun günlüğü 21, iki günlüğü ise 30€ , 2 günlük satın almak daha mantıklı çünkü zaten gideceğiniz yerlere belediye otobüsüyle gitmek isteyeceğiniz için en azından o otobüslere para vermiyor olacaksınız ve enerjinizi de boşa harcamamış olacaksınız.

Eğer param çok diyorsanız bir diğer seçenek ise taksi, hatta taksinin de şöyle bir güzelliği var, gideceğiniz noktayı söylediğinizde navigasyondan hesaplayıp size nekadar para vermeniz gerektiğini önceden belirtiyor, isterseniz biniyor, istemezseniz binmiyorsunuz.

Ayrıca tüm Avrupa şehirlerinde olduğu gibi, otobüs ve tramvay ağı da oldukça gelişmiş.

harita barcelona

(haritanın büyük halini sayfanın sonunda tıklayarak görebilirsiniz)

Barselona gezimize Barri Gotic ile başlıyoruz. Barselona’nın görülmesi gereken başlıca semtlerinden biri, buram buram tarih kokuyor diyebiliriz. Gerçi İstanbul’a alışkın olanlar için tarihsel açıdan biraz geride kalıyor olabilir fakat şehrin ruhu ile birleşince bir de sokak çalgıcıları eşlik edince sizde ister istemez büyüye kapılıyorsunuz.

barri gotic

barri gotic

barri gottic




Las Ramblas için Barselona’nın kalbi diyebiliriz ,dar ve uzun bir cadde, tıpkı İstiklal caddesi gibi sıra sıra mağaza ve restaurantlar, genci yaşlısı ile sokak çalıgıcıları ile hızını sabahın ilk ışıklarına kadar hiç kesmeyen bir bölge. Başlıca görülmesi gereken yerleri Mercat de la Boqureia adındaki dünyaca ünlü pazarı, Poliorama adındaki tiyatrosu ve Liceu (opera binası).

Biz burada herhangi bir restaurantta yemek yemedik fakat diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi burada da dışarı koyulan menülere göz attığımızda, turistik olması sebebiyle fiyatların biraz yüksek olduğunu gördük, daha ünlü ve uygun fiyatlı restaurantlar tercih edilebilir, bir de çok geç saatlere kalmamanız güvenlik açısından iyi olabilir çünkü saatler ilerledikçe zenciler ve ayyaşlar ortaya çıkabiliyor.

las ramblas

Barselona’da 1 hafta geçirdim fakat genele vurduğunuzda aslında 4 günlük bir süre Barselona için fazlasıyla yeterli olacaktır. Tabiki eğer bir alışveriş meraklısıysanız, 1 hafta sizler için çok uygun olacaktır, çok fazla ülkemizden faklı mağaza ve marka yer almakta.

Sıra geldi Barselona’da görülmesi gereken ve bizim de ziyaret ettiğimiz yapılara; Barselona deyince akla ilk gelen simgelerden biri 1882 yılında ünlü Gaudi tarafından başlanan fakat Gaudi’nin ölümü (1926) sebebiyle tamamlayamadığı ve halen daha bitirilememiş olan ve bu nedenle de bitmeyen kilise olarak ün salan La Sagrada Familia.

sagrada famillia

Oldukça büyük ve görkemli bir yapı kesinlikle görülmeye değer. Halkın yardımlarıyla 2026 yılında bitirilmesi planlanıyormuş, devletin neden yardım etmediğini hala anlayabilmiş değilim. Kapısında oldukça uzun bir kuyruk var,biz biletimizi internetten aldığımız için çok rahat ettik, belirtilen saatte gittik ve direkt olarak girdik. Biletleri çok çeşitli şekillerde sunuluyor örneğin içerisini gezme ve kulelere çıkma paketi Genel alım için 19€ öğrenci için 17€, kulesiz paket 14€ vs. gibi. Ufak bir hatırlatma, asansör sadece yukarı çıkıyor, inişi merdivenden yapmak durumundasınız. İki adet çıkılabilecek kulesi var, Biri Passion, Biri Nativity. Ben internette yaptığım araştırmalar sonucunda Nativity’yi seçtim ve gayette memnun kaldım. Fakat 19€ vererek girdiğim yapının içi beni çok tatmin etmedi, hatta gothic mahalledeki kiliseden daha çok etkilendiğimi söyleyebilirim. İçeri girdikten sonra mutlaka alt kata inip orada görsel olarak hazırlanan videoda hikayesini dinleyin. Bana kalırsa çok da gerek yok içeri girilmesine, ben fotoğrafları paylaşayım karar sizin…

sagrada familia

Yakın Dıştan Görünüm

sagradafamiliaic

Sagrada Familia içi

sagradafamilia ici

Emin olun, Gaudi’nin ölmeden önce yapmış olduğu yapı, şu anda yapılanların yanında bir şaheser gibi duruyor, keşke hiç dokunmasalarmış Gaudi’nin yaptığı gibi kalsaymış kilise.

Buradan çıktığımızda, Barselona’nın doğal bir güzellik abidesi olan Parc Guell’e rastlıyoruz. Bu da tabiki Gaudi tarafından yapılıp 1923 yılında halka açılmış. Harika bir terası ve bu terasta yine müzisyenleri ile , sürekli adı geçen Gaudi’nin de evini görebileceğiniz, hatta 6 € karşılığında gezebileceğiniz bir yapı. Biz galeyana gelip evi de gezdik fakat evde pek görülmeye değer bir şey yoktu.

pacguell

parc guell

parc guell

Bir diğer Gaudi harikası hatta Unesco’nun da Dünya Mirası listesinde yer alan Casa Mila ve Casa Battlo bir diğer durağımız.

Passeig de Gracia oldukça etkileyci bir cadde, gerek yapıları gerek ise taş ocağı olarak bilinen Casa Mila ile Gaudi’nin ölmeden önce bitirdiği son harikasını görebilirsiniz.

Casa Battlo

Casa Battlo’nun içi

Tam köşede yer alan Casa Mila 8 katlı, demir parmaklıklı ve işlemeli balkonları ve farklı yuvarlak çizgiler taşıyan balkonları ile sokağa renk veren başlıca yapılardan biri. Birinci katı Mila ailesi halen ikametgah olarak kullanmakta, kalan katlar ise müze olarak hizmet vermektedir, bodrum katında ise otopark yer almaktadır. Bir insanın köşesi olmayan bir evde ve köşesi olmayan mobilyalarla birlikte nasıl yaşayabileceğini bu evde görebilirsiniz. İçeri girişler oldukça pahalı 19€.





Casa Mila

Barselona futbol takımının ünlü stadı Noucamp, 100.000 kişilik bir stad ve içinde müze ve spor malzemeleri satış mağazası yer almakta. Bukadar tarihi doku varken şahsen Noucamp’ı gezmedim. Fakat futbol tutkunları sadece bu stadı görmek için ve burada bir maç izlemek için bile Barselona’ya gelebiliyorlar. Bir çok derbiye ev sahipliği yapıyor bu stad.

Bir diğer durağımız ise Barselona’nın en yüksek noktası olan Tibidabo.

Buraya çıkmak için tepeyi tramvay ile çıkıp ardından fünikülere binip soluğu tepede alıyorsunuz. Veyahut diğer bir alternatif, tramvaya gerek kalmadan parkların içinde okları takip ederek fünikülere ulaşabilirsiniz.

füniküler

Füniküler yolu

Tıpkı kulelerine çıktığımız kilise gibi buradan da Barselona’nın tüm dokusunu ayaklarınızın altında hissedebilirsiniz, tabiki bir farkla, burası oldukça yüksek, yukarda bahsettiğim Sagrada Familia bile oldukça aşağıda kalıyor ve tüm tarihi yapıyı adeta kuşbakışı olarak görebiliyorsunuz. Ayrıca burada oldukça devasa ve çoğu Barselona tanıtım resminde de görebileceğiniz eğlence parkında (lunapark diyemiyorum, böyle bir lunapark hiç görmemiştim) eğlenebilirsiniz. Sizlere tibidabo’dan çok ama çok etkilendiğim resimleri paylaşmak istiyorum.

Ayrıca çok uygun fiyatları ile nefis bir ziyafet çekebileceğiniz Asador de Aranda restaurantında şarabınızı yudumlayıp enfes bonfilelerinizi tadabilirsiniz.

tibidabo

Tibidabo

tibidabo barselona

Sizlere mutlaka ve mutlaka tavsiye edeceğim en önemli aktivite ise Sagrat Cor adındaki efsanevi kilisenin içine girmeniz ve en tepesine çıkmanız. 2.5€ vererek en üst noktaya çıkabilirsiniz. Emin olun eliniz ayağınız titreyecek ve Barselona’yı görebileceğiniz en yüksek noktadan göreceksiniz. Şimdi size en üst noktada gördüğüm manzarayı sunacağım.

Kasım ayı olmasına rağmen, oldukça güzel bir hava vardı ve sokaklar nispeten de olsa yaza göre tenhaydı, rahat rahat gezebildim. Özellikle limandan devam edip deniz kıyısına gitmenizi önemle tavsiye ediyorum. Ben direkt ayakkabıları çıkarıp kumlara koştum ve suya ayağımı deydim. Bir çok sörfcüyü de burada görebileceksiniz mevsim ne olursa olsun.

Bu arada sakın kıyıdaki biracılarda bira içmeden geçmeyin, çay 2.4 € bira 2.3€. Çay yerine bira içilsin istiyorlar sanırım.

Gerçekten mükemmel bir kumu var, benim gittiğim mevsimde boştu ama sırf o plajda denize girmek için yaz mevsiminde tekrar Barselona’yı ziyaret edeceğim. Nasıl kalabalık ve eğlenceli olduğunu düşünemiyorum bile. Bu aradayine plaj kısmında Soho adında harika bir club var, kesinlikle gitmenizi tavsiye ederim. Giriş 25€ ve iki içki ücretsiz.

Barselona’da Ne Yenir?

Şimdi sizlere detaylı olarak lezzet duraklarından bahsetmek istiyorum. Oldukça farklı lezzetler tatma şansını yakaladım Barselona’daki bir haftalık gezim süresince.

Öncelikle ülkemizdeki gibi bir kahvaltı ile güne başlama hayaliniz varsa, şimdiden üzüleceğinizi belirtmek istiyorum. İtalyanlar krosanla güne başlarken , İspanyollar ise çikolata sosları eşliğinde hafif bir kahvaltının ardından hemen bira – tapas ikilisine koşuyorlar. Fakat İspanyolların kahvaltısı buna rağmen oldukça geniş, hemen hemen tüm otellerde kruvasan, donut, 4 çeşit peynir, çok çeşitli çaylar ve çok çeşitli jambonlar vardı.

Öğle yemeği saatleri 4 , akşam yemeği ise 10 civarında, oldukça geç yemek yiyorlar, bu sebeple bizim bünyemiz alışık olduğundan gittiğimiz saatlerde restaurantlar çok dolu olmuyordu.

Akdeniz ülkesi olması sebebiyle damak tadları bizimkine çok yakın, özellikle deniz ürünlerinde oldukça başarılılar. Paella adındaki milli yemeklerini tatmanızı öneriyorum. Benzerini Venedik’te yediğimiz risotto benzeri birdeniz ürünlü pilav aslında bu… Ama tadı ve kıvamı oldukça iyi yakalamışlar, benim oldukça hoşuma gitti.

karides barcelona

Paela

Çeşitli Tapaslar

Sizi  özellikle uyarmalıyım ki, tapas deyince farklı birşey beklemeyin, tapasın bizim meze kültüründen bir farkı yok, örneğin yukarıdaki tabaktaki herşey birer tapas. Bu mezelerin genel adına tapas deniyor.

Büyük baş hayvanları da, akdeniz ikliminden midir nedir, oldukça lezzetliydi, özellikle cafe de paris bonfile 2 yerde yedim ve oldukça hoşuma gitti.

Türklerin Rakı, Yunanlıların Uzo, İtalyanların(Toscana) şarap, İspanyolların ise CAVA adını verdikleri meşhur içkilerini kesinlikle tadmanızı öneririm. Değişik bir tat, en azından içmeden geldim demezsiniz. Bizim tatil yörelerinde de sıkça rastladığınız Sangria, içine boş meyve doğranıp frozen şeklinde servis ediliyor, ve oldukça ferahlatıcı. Bir fiyatları bizi oldukça şaşırttı, sudan ucuz derler ya gerçekten sudan ucuz, Bira sadece 1.5 €.

Madrid’de olduğu gibi burada da Tapas hemen hemen her yerde servis ediliyor, neden ülkemizde yaygınlaşmadığını anlayamdığım lezzetlerden biri aslında bize çok yakın bir tad. Tapasların üzerine çeşitli etli – sebzeli – domatesli mezeler ile, içkinizin yanında harika bir aperatif olacaktır.

Tatlı olarak ise size önerebileceğim lezzet Creme Catalan. Çok ahım şahım bir lezzet değil, bizde daha güzeli krem karamel olarak zaten var, ama değişik olsun derseniz tadılabilir.

Önereceğim restoranlar ise gerçekten gidilebilecek, fiyat/performans oranıyla gerçekten üstün olan restoranlar olacak. Öncelikle balık ve deniz ürünleri seviyorsanız “El Born” semtinde “La Paradeta” adında bir restoran mevcut. Bu retoran sadece belli saatlerde açılıyor. Akşam yemeğine gidecekseniz 20:00’da açılan restorana mutlaka 19:30 da gidip sıraya girmelisiniz aksi takdirde oldukça uzun bir kuyrukla karşı karşıya gelebilirsiniz. Bu restoranda herşey canlı, bu canlı deniz mahsüllerinden beğendiklerinizi seçiyorsunuz ve sizin için pişiriyorlar. Böyle bir lezzet gerçekten çok ama çok zor bulunur mutlaka tatmanızı tavsiye ediyorum. İki kişi toplam ödediğimiz ücret (2016 temmuz) 44€ bir şişe şarap dahil.

Bir diğer restoran ise Barselona’da paella’yı ucuza yiyebileceğiniz bir resoran olan ve Barri Gotic Semtinde yer alan “COLOM”. Burada 2 kişilik paella + 3 meze + 1 lt sangria sadece 34€.

Sıra beni en çok etkileyen restorana geldi. “Tasca El Coral” ismindeki bu restoran Barri Gotic Semtinde bulunuyor ve 500 yıllık bir binada sizlere enfes ve uygun fiyatlı lezzetler sunuyor. Özellikle buranın ambiyansını görmek için bile gidebilirsiniz. İki kişi ortalama ücret 25€

Son olarak ise yemekten sonra içkinizi yudumlamak isterseniz mahalle arası bir pub olan El Born semtinde yer alan “Rubi Bar” oldukça enteresan bir dizayna sahip küçük ve şirin bir yer. Fakat tıklım tıklım oluyor çünkü gerek fiyatları gerek lezzetleriyle hem yerli hem turistlerin ilgisini çekmekte. Burada ise ünlü Mojitosu 4€, ayrıca yine burada kendi ev yapımı cinleri ile yapılmış kokteylleri tadabilirsiniz.

İspanya’ya gitmişken kesinlikle hem Barcelona hem Madrid’i görmenizi tavsiye ediyorum. Gece hayatı olarak Madrid bana daha hızlı gibi geldi, tabiki karar sizin…

Barcelona’da Nerede Kalınır?

Diğer yazılarımı da okuduysanız bilirsiniz, hostel veyahut ev konaklamasını ben pek tercih etmiyorum, özellikle butik otel veya 3-4 yıldızlı oteller bana yeterli geliyor. Tek önemli nokta otelinizin şehir merkezine yakın olması. Otel şehir merkezine yakın değilse, önünden metro veyahut otobüs bile geçse, yolda geçireceğiniz zaman size zulüm gibi gelecektir. Zaten sayılı gün sürecek konaklamanızın belli kısmını otobüste geçirmek yerine, alışveriş yaparak veya güzellikleri resmederek geçirmeniz çok çok daha iyi olacaktır.

 

Bu Yazıyı Paylaş: Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on LinkedIn
Linkedin