Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Vatikan, yazılarla, videolarla hiçbir şekilde anlatılamaz. Oradaki sanat, oradaki ruhani hava profesyönel rehberler vasıtasıyla sizlere anlatılmalı ve tüm tarihini ve figürlerini öğrenebilmek için asgari 2 gününüzü ayırmalısınız. Ben kısa bir özet şeklinde sizleri burada bilgilendirmeye çalışacağım ama emin olun ki çektiğim resimler hiçbir şekilde oradaki olağanüstü sanatı yansıtmaya yetmeyecek. Genel görünümüne bir göz atalım Vatikan’ın…
Genel Görünüm
St. Pietro Meydanı’ndan Vatikan’ın görüntüsü bu şekilde. Her daim kalabalık oluyor Vatikan, bundan dolayı kesinlikle sabahın erken saatlerinde gitmeyi tercih etmelisiniz. Özellikle çarşamba günleri papanın halkı kabul günü olmasından ötürü mahşeri kalabalıklar oluyor, Vatikan gezinizi sakın ola çarşamba gününe bırakmayın. 100 kişilik İsviçreli muhafızlardan oluşan bir ordu koruyor Vatikan’ı. Daha doğrusu korumaktan ziyade saygı nöbetinde bulunuyorlar, bunun dışında tüm Vatikan gizli kamera sistemi ile gözetlenmekte ve St.Pietro Meydanı dahil olmak üzere şehrin genel güvenliğinden İtalya’nın ünlü polisleri (carabinieri) sorumlu.
İsviçreli muhafızlar demişken, bu muhafızlar çok büyük özenle seçilip Vatikan’a getirliyorlar, tüm soy ağaçları detaylıca inceleniyor, ailelerinde Vatikan’ın adını karalayacak izler bulunan şahıslar kesinlikle refüze ediliyor. Bu muhafızlar çok astronomik ücretler alarak hem kendi dinlerinin bekçiliğini yapıyorlar hemde dönemin ünlü sanatçısı Michelangelo’nun tasarladığı kostümleri giyme şansını yakalıyorlar. Hemen bu meşhur muhafızları inceleyelim…
Muhafızlar Nöbet Değişiminde
Vatikan’ın amblemi belki dikkatinizi çekmiştir. Hemen amblemin anlamını da sizlerle paylaşmak istiyorum; amblemde iki tane anahtar göze çarpıyor, bu anahtarlar Roma’nın anahtarları olup, soldaki anahtar papanın melekliğini, sağdaki anahtar ise tanrının güneşi olarak tasvir ediliyor. Ayrıca üst kısımda papanın tacı ve yine papanın ayin sırasında taktığı tülleri temsil eden figürler yer almakta.
Vatikan Amblemi
Özellikle yaz aylarında ziyaret edecekler için en önemli husus, kesinlikle kısa etek ve kolsuz tshirtler ile giremiyorsunuz, ani bir müdahale ile karşılaşmamak için en azından yanınza ince 2 tane şal alıp biriyle üst kısmı biriyle alt kısmı kapatarak Türk usulü bir yöntemle içeriye sızabilirsiniz.
Vatikan’a girmeden önce size verebileceğim en önemli tavsiye, Roma sokaklarından Vatikan’a doğru ilerlerken yol boyunca bir çok rehber olacak. Bu rehberlerle pazarlık edip size Vatikan’ı detaylı olarak anlatması için kiralayabilirsiniz. Emin olun ki kendi tur rehberiniz size Vatikan’ı detaylı olarak anlatamayacak ve sizi tatmin edemeyecek. Bundan dolayı kesinlikle yerel bir rehber kiralamanızı öneririm, veyahut son çare olarak artık teknolojinin de ilerlemesiyle hemen hemen her yerde bulundan kulaklıklı rehber sistemi ile, kulaklık kiralayıp kimseye ihtiyaç duymadan gezdiğiniz kısımların ayrıntılarını kulaklıkla dinleyebilirsiniz.
İçeri girdikten sonra belki de hayatınız boyunca başka bir yerde göremeyeceğiniz kadar kıymetli eserler karşılıyor sizi. Bernini, Michelangelo gibi ünlü sanatçıların elinden çıkan eserler içerde bolca mevcut. Bu eserlerin hemen hemen hepsinin çok ayrı hikayeleri var, eğer söylediğim gibi bir rehber yada kulaklık kiralamazsanız, heykellerle karşılıklı olarak bakışmak zorunda kalırsınız ve asıl önemli olan heykellerin anlamlarını ve hikayelerini öğrenmeden Vatikan’dan ayrılırsınız.
İçeri girdikten sonra sağdan devam ederseniz, ilk olarak göze çarpacak kısım, hristiyanların hacı olmak için başlarını dayadıkları ve kendilerince dualar okuyarak hacı oldukları kısım.
Hacı Olma Bölümü
Michelangelo’nun Pieta Eseri
Bu heykeli de atladıktan sonra, eğer Melekler ve Şeytanlar Filmi’ni izlediyseniz, Roma ve Vatikan’da bu filmde geçen her ayrıntıyı rahatlıkla görebileceksiniz. Vatikan’da, bazilikaya adını veren Aziz Peter’in bronz bir tasviri de bulunmakta, hatta bu heykelin önünde bir sıra olduğunu göreceksiniz, bu sıra heykelin ayağını sıvazlayarak iyi şans getirdiğini ve dileklerin kabul olduğuna inanan topluluğun Vatikan’a armağanı.
Aziz Peter
Bir diğer önemli tasviri sizlere göstermek istiyorum. Sistine Şapel’in içeriden olan girişinin üst kısmında bulunan heykelde, Hz. İsa’nın dünyaya tekrar geldiğini, ve Papalara emanet ettiği tahtını onların elinden geri aldığını, ve papaların İsa’nın önünde eğilerek taçlarını çıkardıklarını tasvir ediliyor.
St. Peter Bazilikası’nın tavanı da Michelangelo’nun bir eseri. Tavanlarında bile tasvirler ve hikayeler anlatılıyor, özellikle de kuşların ilgi çekici hikayeleri var, bu hikayeleri rehberlerin ağzından dinlemeniz sizin açınızdan daha etkileyici olacaktır ambiyansı yaşamanız açısından. Bazilikanın içindeki tasvirlerin çoğunluğu birgün İsa’nın gelip yönetimi devr alacağı yönünde anlatılmış.
Daha önce de söylediğim gibi, bazilikanın içindeki sanat eserleri bitecek gibi değil, sayfanın altındaki kendi çekimim olan videolarda ve resimlerde bu sanatı sizlere biraz olsun aktarmaya çalıştım, kesinlikle incelemenizi öneririm.
Sıra geldi en çok merak ettiğim kısıma, bazilikanın en tepesine çıkmaya… Toplamda kubbenin tepesine çıkmak için zorlu 496 adet basamağı geçmeniz gerekiyor. Eğer asansörlü seçeneği tercih ederseniz tırmanmanız gereken basamak sayısı 350’ye iniyor. 2011 Ocak ayında, merdivenli çıkış 3€ asansörlü çıkış 7€ idi. Fakat ince bir tiyo vermek gerekirse, merdiven parası verdikten sonra, asansör ücreti ödemişcesine kendinizden emin bir şekilde asansöre yönelip asansör ile çıkabilirsiniz, zira kimse herhangi bir kontrol yapmıyor. Bu merdivenleri tırmanmak bile oldukça keyifli. Hatta final aşamalarına geldiğinizde, basamakların tek insan sığacak şekilde daraldığını ve kubbenin üstünüze doğru eğildiğini göreceksiniz.
Kubbe Merdivenleri
En tepeye çıktığınızda ise sizi muhteşem Vatikan ve Roma manzarası karşılıyor. Fotoğraf makinalarınızı bu müthiş kompozisyondan esirgemeyi kesinlikle göze alamayacaksınız ve birçok fotoğraf çekeceksiniz emin olun.
Kubbenin Zirvesi
Kubbe’nin Önündeki Aziz Heykelleri
İtalya’ya gidenler için öncelikli görülmesi gereken yer kesinlikle Vatikan olmalıdır, sakın ola Roma’da alışveriş yapma hevesine kapılıp Vatikan’ı es geçmeyin, ne olursa olsun, iyi bir rehber veya mobil kulaklık rehberleri ile Vatikan’ı gezin. Belki de hayatınızda bir daha İtalya’ya gelemeyebilirsiniz, gelip de görmezseniz sonradan çok pişman olursunuz.
Eğer hiçbir şekilde rehber kiralamaktan yana değilseniz, Vatikan’a giden yol üzerinde birçok seyyar hediyelik eşya standı mevcut, buralardan Vatikan’a ait kitapçıklar satın alıp, kendiniz St. Peter Bazilikası’nın içindeki heykellerin hikayelerini keşfedebilirsiniz. Türkçe kitapçıklar çok yaygın olmasa da yine de bulunabiliyor, fakat ingilizce olanları hemen hemen her yerde bulmak mümkün.
Kelimelerin değil, daha çok video ve resimlerin Vatikan’ı daha iyi anlatacağına inanıyorum o yüzden lafı fazla uzatmadan sizi videolar ve resimlerle baş başa bırakıyorum. Birde unutmadan benim malesef Sistine Şapel’i görme şansım olmadı, gidenlerin kesinlikle tavsiye ettikleri bu şapeli ve Vatikan Müzesi’ni de gezmenizi eğer vaktiniz var ise tavsiye edip video ve fotoğraflara geçiyorum.