Gezelim Bilelim

Marken Gezilecek Yerler Rehberi





Hollanda Kasabaları içinde beni en çok kendine hayran bırakan kasaba Marken oldu. Aslında tam olarak bir ada olan Marken, doldurma bir yol ile ana karaya bağlanmış durumda olan bir cennet. Bir cennet düşünün ki, yemyeşil etrafta tavuklar, koyunlar, kuşlar, doğyala iç içe ve sessiz.Ben size burada ne kadar da anlatmaya çalışsam, Marken’deki havayı hissetmek için mutlaka görmek gerekiyor.

Merken’daki ulu orta otlayan besili koyunlar hemen her yerde karşınıza çıkabiliyor.

Marken’e nasıl gidilir?

Öncelikle size aşağıdaki haritayı göstermek istiyorum.

www.localbus.nl sitesi üzerinden 10€’ya satın alabileceğiniz bir bilet ile yukarıdaki haritada gördüğünüz tüm güzergahları 1 gün boyunca sınırsız olarak otobüsle gezebilirsiniz. Firmanın adı EBS.

Amsterdam merkezi tren garına girip dosdoğru yürüyüp bilet gişelerinden de biletinizi alabilir veya vermiş olduğum adresten aldıktan sonra, PNR numarasını direkt olarak gişelere söyleyip biletinizi alabilirsiniz. İnternetten aldığınız biletler 1€ kadar daha uygun fiyatlı. Biletinizi aldıktan sonra otobüsler bilet aldığınız yerin hemen önündeki yürüyen merdivenlerden yukarıya çıkınca karşınıza gelecek duraklardan kalkmakta.

Bilet alacağınız yerden yukarıdaki haritayı ve kasabalar ile ilgili açıklamaların olduğu broşürü de alabiliyorsunuz. Yukarıdaki haritayı kısaca özetlemek gerekirse, örneğin Marken’e gitmek istiyorsanız, 315 numaralı otobüse binmeniz gerekiyor. Edam’a gidecekseniz, 110,312,314,316 no’lu otobüslerden herhangi birine binebilirsiniz.

Şahsen ben rotamı en uzaktan başlayıp en yakına gidecek şekilde çizdim, sırasıyla Edam – Volendam – Marken – Monnickendam yaptım.

Marken’a 315 numaralı otobüse binerek rahatlıkla gidebilirsiniz. Aynı zamanda Volendam’dan Marken’a feribotla geçme şansınız da var fakat aldığınız günlük sınırsız bilet burada işe yaramıyor, feribota da ayrıca gidiş dönüş için 10€, tek yön için 8€ ödemeniz gerekiyor. Eğer bu bileti de internet üzerinden en.markenexpress.nl/tickets adresinden alırsanız 0,5€ daha uygun fiyata satın alabilirsiniz.

Marken’in merkezinde inmek için otobüsünüzün ekranında yazan duraklardan Kerkbuurt-Centrum, Marken durağında inmeniz gerekiyor.

Otobüsten indiğiniz yerde seyyar tuvaletler bulunuyor, bu tuvaletlerde ücretsiz olarak ihtiyacınızı giderebilirsiniz. İndikten sonra tuvaletlerden yolun karşısına geçip dümdüz yürüdüğünüzde Marken merkeze ulaşabilirsiniz.

Marken Gezilecek Yerler

Otobüsten inip yolun karşısına geçtiğinizde karşınıza ilk olarak Marken’in ünlü ayakkabı atolyesi çıkıyor. Hollanda’nın Clog adı verilen ünlü ayakkabılarına en uygun şekilde bu atoyleden sahip olabilirsiniz.

Atolyeye giriş ücretsiz, fakat tuvaletini kullanmak ücrete tabi, bu sebeple otobüsten indiğiniz yerde ihtiyacınızı gidermenizi öneriyorum.

İçine girdiğinizde sizi sahipleri oldukça sıcak bir şekilde karşılıyorlar ve clog ayakkabıları ile ilgili herşeyi anlatıyorlar.

Ben de size yerinde öğrendiğim hikayeden kısaca bahsedeyim. Clog ayakkabıları halen Hollanda’nın köylerinde yaygın olarak kullanılmaktaymış. Bu kadar ağır tahta ayakkabıları yıl olmuş 2017 neden hala kullanıyorlar diye sorduğumda ayakkabıların asıl özelliğini anlamış oldum. Şöyle ki, köylüler bu ayakkabıları genelde tarlalarda ve ahırlarda kullanıyorlarmış, tahta olmasından dolayı su geçirmemesi özelliğinin yanı sıra en önemli özelliği ise, tahta ve sağlam olmasından dolayı, ahırda veya tarlada hayvanlar ayağınıza bastığında, ayağınızın zarar görmesini engelliyor. Tabiki günümüz ayakkabılarında böyle birşey söz konusu olmadığı için Hollandalılar bu ayakkabılardan kopamamışlar.

Clog ayakkabıları oldukça uygun fiyatlara bu atolyeden temin edebilirsiniz. Aynı zamanda tahtadan laleler ve diğer hediyelik eşyalar da uygun fiyatlara satılmakta.

Hemen ayakkabı atolyesinin önünde gerçekten çok güzel bir manzara var, bu sebeple fotoğraf çekmeden geçmeyin derim.

Genelde küçük çocuklar yukarıdaki ayakkabının içine girip hatıra fotoğrafı çektiriyorlar, ben de girsem mi diye düşünmedim değil fakat kalıbıma yakıştıramadım ve utanıp oradan uzaklaştım.

Marken’a girişte gezinize başlamak için iki seçeneğiniz var, biz soldaki yolu tercih edip aşağıdaki köprüden geçerek yolumuza devam ettik.

Marken beni gerçekten okadar etkiledi ki, gezmesi en fazla 1 saat alacak bu kasabada, uygun olan bir zamanda 1 hafta boyunca telefonlarımı kapatıp, 1 hafta boyunca kafa dinlemenin hayalini kurdum, umarım birgün gerçekleştiririm.

Marken’da gezilecek noktalardan bahsedecek olursak, aslında gezilecek bir nokta yok. Yok derken, sizin yaratıcılığınıza kalmış aslında, çünkü ayakkabı atolyesi ve ufacık bir müzesi dışında önemli bir noktası bulunmuyor. Fakat hemen hemen adımınızı attığınız her noktası fotoğraflamaya değer ve insanın ruhunu okşayan bir ambiyansa sahip.

Köprüyü geçtikten sonra, ufak meydanımsı bir bölgeye geliyoruz.

Ortamın ambiyansını biraz daha size yaşatabilmem için aşağıdaki videoyu da izlemenizi tavsiye ederim.

Yoldan düz devam ettiğimizde, ara sokaklarda Marken Müzesi’ni ve aşağıdaki enteresan evi göreceksiniz.

Bu evlerde yaşıyor olduğunuzu bir düşünün, gerçekten şehrin stresinden uzak, tek katlı, bir de çatı katı olan bu şirin evlerde gerçekten huzuru yaşamamanız içten bile değil.

Rotamızı Marken’ın en canlı olan bölümüne, liman bölgesine çeviriyoruz. Liman bölgesine giderken tabiki yolumuzu evlerin arasından ara sokaklardan seçiyoruz.

Yukarıdaki resimde göreceğiniz üzere, insanlar evlerinin bahçelerini okadar güzel süslemişler ki, bir de yanımızda gördüğünüz evden gelen güzel yemek kokuları bu görüntüye dahil olunca, Marken gerçekten bizde unutulmazlar arasında girdi…

Bu yolu takip ettiğinizde, deniz kenarında ilginç bir kilise göze çarpıyor, aslında kilise olduğunu tabelasından anladık. İlk bakışta çok birşeye benzetemedik aslında, bence kasabaya tek yakışmayan yapı diyebilirim.





Herneyse, Patmoskerk isimli bu kiliseyi de geçip deniz kenarından yolumuza devam edip Liman’a ulaşıyoruz.

Volendam’dan kalkan feribotlar, bu noktada yolcularını indiriyorlar. Liman tarafı kasabanın diğer taraflarına göre oldukça canlı. Gerçekten güzel restoranlar var, fakat kış mevsimi olması sebebiyle dışarıda kimse oturamıyor. Bizdeki gibi elektrikli veya tüplü ısıtıcı koymamışlar, teknolojiden oldukça uzaklar, belki de en güzeli bu…

Yukarıdaki resimde gördüğünüz kutup ayısı oldukça ilgi çekiyor, hemen hemen herkes gidip yanında fotoğraf çektiriyor. Ben niye çektirmedim bilmiyorum…

Bu cafelerde kahvemizi içtikten sonra geldiğimiz yönün ters istikametine doğru yola koyuluyoruz. Burada bizi çok ama çok güzel bir manzara daha karşılıyor. Resmen tablo gibi bu manzarayı ölümsüzleştirmek boynumuzun borcu oldu.

Bu manzarayı geçtikten hemen sonra yolumuza devam ederken, yerel çocukların el yapımı kızaklarla karda kaydıklarını gördük. Bizim poşetle karda kayma mantığının burada kasabalarda bile yapılmadığını görünce şaşırmadık değil…

Malesef süremiz kısıtlı olduğu için Marken’den bu güzellikleri arkamızda bırakarak ayrılmak durumunda kalıyoruz.
Veda fotoğrafımızı da koyduktan sonra, sizlere tavsiyem, mutlaka ve mutlaka Marken’i ziyaret edin. Özellikle bahar aylarında çiçekler de açtıktan sonra giderseniz muhteşem fotoğraflar çekeceğinize eminim. Şimdi yolumuzu son güzergahımız olan Monnickendam’a çeviriyoruz, gelin beraber Monnickendam Gezilecek Yerler yazımızı inceleyelim.

Diğer Hollanda Şehir ve Kasabaları Rehberlerimiz için ise aşağıdaki yazılarımıza göz atabilirsiniz.

Edam Gezilecek Yerler

Volendam Gezilecek Yerler

Amsterdam Gezilecek Yerler

Monnickendam Gezilecek Yerler

Zaanse Schans Gezilecek Yerler

Bu Yazıyı Paylaş: Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on LinkedIn
Linkedin