Gezelim Bilelim

Slovenya’nın Gözdesi: Pastojna Mağarası

Klasik şehir gezilerinden yorulduysanız ve daha farklı bir yurtdışı turu deneyimi yaşamak niyetindeyseniz, o zaman size Orta Avrupa’nın en yeşil ülkelerinden biri olan Slovenya’daki Pastojna Mağarası’nı ziyaret etmenizi tavsiye edebilirim. Mağarada gezilecek ne olabilir demeyin, bu gezi rehberini okuduktan sonra fikrinizin değişecek ve Pastojna Mağarası’nı, Orta Avrupa Turları ile gezilecek yerler listenizde ilk sıraya koyacaksınız.

 Pastojna Mağarası’na nasıl giderim?

Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, mağaraya ulaşım oldukça kolay. Pastojna Mağarası başkent Ljubljana’da yaklaşık 30-40 dakikalık bir sürüş mesafesinde yer alıyor ve biletleri otobüs durağından, gidiş ve dönüş için toplam 12 Euro ödeyerek elde edebilirsiniz. Biletlerinizi aldıktan sonra muhteşem bir yolculuğa hazır olun, şayet bütün yolculuğunuz Alp dağlarının eşliğinde geçecek. Masmavi gökyüzü ve yeşil çimenleri izlerken, özellikle gezinizi sonbahara denk getirirseniz, yol boyunca turuncu, kırmızı, sarı yapraklı ağaçların ahenginde kaybolacaksınız. Zaman zaman Alp dağlarının eteklerine sisin inmesi, kısa otobüs yolcuğuna kendi büyüsünü ekleyecek. Mağaraya gitmeden önce dilerseniz, 500-600 metre ileride inip yemyeşil çimenlerin tadını çıkarabilir, Alp dağlarının temiz havasını içinize çekebilirsiniz.

 Pastojna Mağarası’nda sizi neler bekliyor?

1818 senesinden itibaren turistlere açık olan mağaraya giriş ücretleri 20-21 Euro değerinde ve isterseniz kendiniz için ekstra 5 Euro daha ödeyereksesli rehber de alabilirsiniz. İngilizce, Almanca veya İspanyolca biliyorsanız, kesinlikle audio (sesli) rehber almanıza gerek yok çünkü her grubun rehberi sizi mağaranın içinde zaten bilgilendirecek. Mağaraya seyahat etmeden önce mutlaka hatırlamanız gereken şeylerden biri mağaranın içinin çok soğuk olması. Mağara duvarları o kadar kalın ki, mevsimlerin değişimi içeride hiçbir etki yaratmıyor ve içerideki ısı dört mevsimde de 10 santigrat derece. Kısacası eğer üşümek istemiyorsanız, önceden hazırlıklı olmalısınız.






Orta Avrupa’da gezilecek yerler listesinin başında gelen Pastojna Mağarası’na girerken dikkat etmeniz gereken bir diğer şeyse gülümsemek, çünkü içeride sizi bir fotoğrafçı bekliyor olacak. Çıkışta çekilen fotoğrafınızı 5 avroya satınalabilirsiniz. Gezi yaklaşık olarak 1,5 saat sürüyor ve oluşumu 3 milyon yıl önce başlamış bu mağarada zamanın ne kadar hızlı aktığını siz de fark edeceksiniz. İlk 15 dakikada küçük bir trenle mağaranın daha derinindeki geniş alanlarına ulaşmak için açılmış tünellerden geçeceksiniz. Tren orta hızda hareket ettiği için inmek ve ya duvarlara dokunmak riskli olabilir. Serin ve oldukça rutubetli bu mağara havasını solurken, aslında bir taraftan da asıl mucizenin doğa olduğuna ve ne kadar mükemmel eserler yarattığına şahit olacaksınız.

Asıl geziniz trenlerden indikten sonra başlıyor. Bütün mağaranın içinde turistlerin rahat gezebilmesi ve gezinin tadını çıkarabilmesi için patikalar mevcut. Doğası gereği hiçbir ışık almayan mağarada farklı yerlere yerleştirilmiş aydınlatma sistemleri ile yeterince aydınlık bir gezi gerçekleştireceğinizden emin olabilirsiniz. Gezi boyunca rehberiniz size kısa kısa mağaranın tarihi, jeolojik yapısı, canlıları hakkında bilgi verecektir.
Kendi gözlerinizle gözlemleyebileceğiniz bir diğer doğa harikası mağaranın tavanının neredeyse her yerinden sarkan farklı boyutlardaki sarkıtlar olacak. Bazıları birkaç metreye ulaşırken bazıları sadece birkaç santim boyunda olan bu sarkıtların en büyüleyici yanı, bir santimetrenin oluşması için en az 100 yılın geçmiş olması. Bu farklı uzunluklardaki sarkıtların en küçüğü bile muhtemelen gezideki herkesten yaşça büyük.

Geziniz boyunca bu doğa harikasına zarar vermek istemiyorsanız, kesinlikle anılarınızı ölümsüzleştirirken fotoğraf çekme esnasında özel bir aydınlatma kullanmamalısınız. Rehberlerinizin de sizi uyaracağı gibi, bu aydınlatmalar mağara duvarlarına oldukça zarar veriyor ve onların üstünün yeşil bir tabakayla kaplanma sürecini hızlandırıyor.
Mağaranın içinin sadece gri ve kasvetli tonlarda olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz çünkü beyaz, kırmızı, siyah gibi çeşit çeşit renklerle karşılaşacaksınız. Mağara duvarlarından sızan sudaki demir miktarı ile alakalı olarak zamanla bazı bölgeler kırmızımsı bir renk alıyor. PastojnaMağarası’nın en göz alıcı manzarası ise, kesinlikle saf kalsiyumdan oluşan dikitler. Bu dikitleri gördüğünüzden o pürüzsüz, parlak ve nemli yüzeyine dokunmadan kendinizi tutamayacaksınız. Zamanla mağaranın tavanından akan suların içindeki kalsiyumun zeminde birikmesiyle oluşan bu dikitler farklı şekiller alıyorlar. Bazı yerlerde ise dikitlerle sarkıtların yüz yıllar boyunca gelişim göstererek birleştiklerini göreceksiniz.

Mağarada geçirdiğiniz her saniye, Orta Avrupa turunuzun unutulmazlarından olacak. Mağara gezisi sadece jeolojik yapıları incelemekten oluşmuyor tabi ki. Pastojna Mağarası’nda yaşayan çok önemli canlı türleri de var. Fakat genellikle karanlıkta yaşamaya alışık olan bu canlılara göre insanların bulunduğu ve ışıklandırma sisteminin çalıştığı bir yerde yaşamak rahatsız edici olduğu içinendişelenmenize gerek yok; geziniz sırasında herhangi bir yarasa veya yılanla karşılaşmayacaksınız. Bu canlılardan en önemlisi nesli tükenmekte olan Pastojna Mağarası ejderhaları. Oldukça küçük, hafif pembe renginde, yılana benzeyen fakat elleri ve ayakları bulunan bu canlılar koruma altındalar. Gezinin sonuna doğru dev bir akvaryumda, suda ve karada yaşayabilen, gözsüz, 10 yıl beslenmeden hayatta kalabilen, ilginç canlıların yeni yumurtadan çıkmış yavrularını yüzerken gözlemleyebilirsiniz.

Mağaranın genelinde bulunan, fotoğraf çekerken aydınlatma kullanmama kuralı bu küçük yavrular için özellikle çok hassas bir konu. Şayet, karanlıkta yaşamaya alışık olan bu canlılar için aydınlatma kullanmanız ölümlerine bile neden olabilir. 1,5 saatin sonunda mağaranın çıkışında, hediyelik eşyalar satılan mağazadan bu küçük ejderhaların çeşitli boyutlardaki oyuncaklarını, ya da size her zaman bu gezinizi hatırlatacak, üzerinde Pastojna Mağarası’nın tasviri olan hatıralıklar alabilirsiniz.

 

Şimdiden iyi eğlenceler

Bu Yazıyı Paylaş: Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on LinkedIn
Linkedin